Gülcan‘dan gelenler…

Gülcan‘dan gelenler…

Herkese Merhaba…

Ben Gülcan,  Zafer Hoca’nın deyimiyle ‘Başının belası’…

 

Aslında ne yazmam gerektiğini de bilmiyorum. Şu an tamamen sevgili meleklerime bıraktım konuyu.

 

Gelelim benim hikâyeme…

29 yaşındayım ama hayatın sillesini yemişlerdenim. Herkesin derdi elbette kendine büyük gelir, öyle ya da böyle… Kendimi bildim bileli doğaüstü güçlere ve mucizelere çok inanmışımdır. Ama belli bir yaştan sonra “Neden ben?” sorusu artık kaçınılmaz oluyor sanırım…

İnsanlara iyi davrandım, iyi biri olmaya, merhametli olmaya çalıştım ama sonunda nedense hep çakıldım. Sonunda, insanın kendisini işe yaramaz, dünyaya sadece insanlara destek olmak için gelmiş bir enayi gibi hissetmesi kaçınılmaz oluyor. Evet, çok sordum, “Neden ben?”

Ben hep birilerinin beni koruduğuna inanmışımdır. Bilinmeyen bir el, bilinmeyen bir varlık ya da Allah’ın mucizesi… Yoksa tam bitti dediğin yerde nasıl dimdik ayağa kalkabilir ki insan?

Yıllardır melekler ile ilgili kitaplar okurum, merakım da vardır. Ama bir türlü adım atamadım bu konuda. Sonra, yine buhranlı bir dönemde, tesadüfen Zafer’e denk geldim. Sonra iletişime geçtim. Daha ilk konuşmamızda inanılmaz bir elektrik aldım. Sonra, melek bağlantıları ile başladık çalışmalara. Çalışmalara devam ettikçe eski öfkem, kırgınlıklarım, düşük enerjim yavaş yavaş geçmeye başladı. Bu, beni daha fazlasını almaya teşvik etti. Eh, malum ben tam bir koç burcuyum, tuttum mu bırakmam. Zamk gibi yapıştım Zafer’e. Daha fazlası diye diye her gün saatlerce her şeyi yapmak istedim. Kafasını ütüledim. Her defasında beni durdurdu, yavaş yavaş, sakin davranmamı sağladı.

Başkası olsa, parasını alır geçer ama o önce seni düşünüyor senin için iyisini istiyor. Bu sayede sabretmeyi öğrendim. Ya da “öğrenmeye çalışıyorum” diyelim. Çalışmaları yaptıkça farkındalığım arttı. “Neden ben?” sorusunun cevabını bulmaya başladım. Neden mi ben? Çünkü insanların hayatlarını yaşamalarına müsaade etmedim. Her düşeni kaldırmaya çalıştım, herkese koşmaya, yardım etmeye çalıştım. Hani herkesin sınavı ayrıydı? Ben bu kızdığım, kırıldığım insanların hayatına müdahale etmiş olmadım mı? Çalışmalara devam ettikçe asıl suçlunun kendim olduğunu gördüm. Herkesin sınavı kendisineydi ve ben bunları engelledim. Öğrenmelerini engelledim. Burada, onların savaşına müdahale ettiğim için hepsinden özür dilerim. Ama en büyük özrüm de kendime. Ben bana neler yapmışım öyle…

Sonra değişmeye başladım, hani derler ya “Huylu huyundan vazgeçmez” diye. Kesinlikle yalan. İnsan değişir ama başkası için değil kendisi için değişmeli. Ben değişiyorum. Önümde uzun bir yol var daha.

Hayallerim vardı, asla gerçekleştirmeye çalışmadığım. Bunun sebebi değişimden korkmam ve kendime güvensizliğimdi. Belki de ailemden gitmek istedim ama hiç cesaret edemedim. Şimdi farklı… Artık adımlar attım, değişime açığım ve kabul ediyorum. Geçmişi bıraktım, ders aldım ve biraz daha büyüdüm. Ama artık kendim için yaşamak istiyorum. Yeni girişimlerde bulundum. Gitmeyi istediğim daha büyük şehir için gerekli olanlarla mücadele etmeye başladım. Umarım başarırım.

Ah bir de hayatımdaki en büyük sorun aşk ve zamanında yediğim kazıklar… Bunlar bende büyük travmalar yarattı, böylelikle aşka küstüm. Sonra Zafer ile Aşk Perisi uyumlamasına başladık. Çalışmalarımı yapmaya başladım ve hayatıma biri girdi. Daha doğrusu girmedi, girmek üzereyken gitti. Bu bende sarsıntı yarattı. Halen toparlamaya çalışıyorum. Sağ olsun, Zafer de çok yardımcı oluyor.

İşin güzel tarafı; üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım ama çıkarmam gereken dersler varmış. Mesela sevgiye o kadar açmışım ki, önüme kırıntıları atılınca birden sarhoş olmuşum.

En güzeli de, “Benim kalbim yok, sanırım birinden etkilenemiyorum.” teorimin yanlış olduğunu öğrendim. Buradan da bana bunları yaşattığı ve gösterdiği için o şahsa teşekkür ederim. Tam gaz aşk perisi çalışmalarıma devam. Biliyorum, o kedi buraya gelecek. Bende hikaye bitmez ama burada, herkesin huzurunda, Zafer’e bir teşekkür borcum var. Beni melekler ile tanıştırdığı için, saatlerce bana tahammül ettiği için, yeri gelince öğretmen, yeri gelince bir arkadaş olduğu için; en önemlisi de beni desteklediği için…

Ben ağlarken “Geçecek” diye teselli etmeyip “Bunu kendine yapan sensin” dediğin için çok teşekkür ederim Zafer Hocam.

Seninle yolumuza son sürat devam edeceğiz. Biliyorum, senin gibi iyi bir insan kazandığım için çok mutluyum. Düştüğümde elini bana uzattığın için çok şanslıyım. Teşekkür ederim Sihirli Mucizem iyi ki varsın…

Sevgilerimle,

Gülcan